Güzel Sanatlar Fakültesi
Tarih: 27 Ağustos 2021

2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Çift Anadal ve Yandal Sınav Duyurusu

2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı Oyunculuk, Grafik Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümlerine çift anadal ve yandal başvurusu yapan öğrencilerimize duyurulur.

Oyunculuk Bölümü
Oyunculuk Bölümünde çift anadal veya yandal başvuruları kabul edilen öğrencilerimize 31.08.2021 tarihinde sınav yapılacaktır. Sınava girecek öğrencilerin hazırlanması gereken oyunlar aşağıda belirtilmiştir. Adaylar, kadın ve erkekler için özel olarak seçilmiş sahne parçalarından bir komedi ve bir dram olmak üzere iki parça oynayacaklardır. Sınavda öğrencilerin, içinde rahat edebilecekleri, hareketlerini kısıtlamayacak türden kıyafet ve ayakkabılar tercih etmesi beklenmektedir. 

Sınav Tarihi: 31.08.2021
Saat: 14.00
Sınav Yeri: Ayazağa Yerleşkesi E1-01 Blackbox Stüdyo

ERKEKLER ADAYLAR İÇİN 

AYI* (KOMEDİ)

SMİRNOV: (Taklit eder.) “Gülünç oluyorsunuz Bay Smirnov!” “Bir hanımla nasıl konuşulacağını bilmiyorsunuz Bay Smirnov!” Bana bakın, Bayan Popov, sizin tanıdığınız yastık kedilerinden daha çok kadın tanıdım ben. Onlar uğruna üç defa düello yaptım. On iki kadını ben bıraktım, dokuzu da beni. Evet, Bayan Popov, bir zamanlar ne budalalıklar yaptım: Tatlı, değersiz fısıltılar, yerlere eğilmeler, çocuksu selâmlar, zorlama neşeler; budalalığın türlüsünü! Sakın bana sevmeyi bilmediğimi söylemeyin. Üzüntüyü, hüznü, yağ gibi erimeyi. Aşk nedir, demeyin bana! Nedir özlemin ağrısı, nedir hüzün, nedir yağ gibi erimek, zavallılaşmak? Ben de cayır cayır yandım bir zamanlar. Ben de ıstırap çektim. Servetimin yarısını kadınlara yedirdim. Kadınların toplum baskısından kurtulması uğruna çene yarıştırdım. Ama her şeyin bir sonu vardır sayın bayan! Yanan gözler, siyah kirpikler, olgun kızıl dudaklar, gamzeli yanaklar, kalkıp inen göğüsler, yumuşak fısıltılar; yukarıda mehtap, aşağıda göl: Bütün bu saçmalıklara metelik bile vermiyorum artık Bayan Popov. Kadınların ne mal olduğunu anladım. Hepsi yalancı. Bütün davranışları sahte; konuşmalarının tümü dedikodu. Evet, sayın bayan, yaşlı veya genç, bütün kadınlar hatalı, bayağı, değersiz, zalim, son derece mantıksızdırlar. Akla gelince, bir serçe bile onlardan akıllıdır. Karşıdan baktın mı, bütün kadınlar, belki şiirdir, aşktır, tanrıçadır, melektir, ipektir, müslindir. Ama ben kadının ruhuna, derinliklerine baktım, Bayan Popov. Ne buldum biliyor musunuz? Bir timsah! (Bir sandalyenin arkalığını tutar, kırılır.) Beni isyan ettiren, bu timsahın, bir takım derin duyguları, sadece kendi tekeline alması; kendini aşk ülkesinin kraliçesi sanmasıdır. Kesin gerçek şu sayın bayan: Eğer bir kadın fino köpeğinden başka bir şey severse, beni bacağımdan şu çiviye asın! Bir erkek için aşk ıstıraptır, fedakârlıktır. Oysa kadın etrafınızda dönenir, kırıtır, sırıtır. Siz kadın olduğunuz için onları benden daha iyi tanırsınız. Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin bana; hiç vefalı bir kadın gördünüz mü meselâ, ya da samimi? Yalnız cadılar değil mi? Bazıları doğuştan cadılar ya ötekiler? Haklısınız; vefalı kadın bir hilkat garibesidir. Tıpkı boynuzlu bir kedi gibi! 

*Oyun: Ayı 
Yazan: Anton Çehov 
Çeviren: Yılmaz Gruda 
Bilgi Yayınevi, Ankara, 2002. 

ATİNALI TİMON* (DRAM)

TIMON –   Sevgili dostlarım, oturmaz mısınız?  (...) Herkes sevgilisini öpmeye koşar gibi geçsin yerine.  Hepiniz tıpatıp aynı şeyi yiyeceksiniz.  Resmi bir ziyafetteymiş gibi yer seçmekle oyalanıp yemeği soğutmayın.  Oturun, oturun!  Ama tanrılara şükran borcumuzu ödeyelim önce.

Ey yüce koruyucularımız; bu topluluğumuzdaki yüreklere şükran duyguları serpin.  Çünkü sizler, bizlere verdiklerinizle yücelttiniz kendinizi, ama varınızı yoğunuzu da vermeyin, yoksa tanrılığınız hor görülür.  Herkese yetecek kadar verin ki, kimse kimseye muhtaç olmasın.  Çünkü siz tanrılar, insanlardan borç istemek zorunda kalsanız gözlerinden düşersiniz. Yiyecekleri yemeği yedirenden daha çok sevdirin insanları.  Yirmi kişilik bir toplantıda bir o kadar da alçak bulunsun her zaman.  Bir sofraya oturan on iki kadının bir düzinesi o bildiğiniz soydan olsun!  Ey tanrılar, ne kadar lanetiniz daha kaldıysa yağdırın Atina'nın senatörleri ve aşağılık çirkef sürüleri üstüne!  İçlerindeki çamura boğun onları!  Buradaki dostlarıma gelince, hiçe saydığım için hepsini, hiçlik dilerim hepsine sizden, buyursun hiç yesinler!

Açın tabaklarınızı, köpekler, açın da yalayın!

(...)

Dilerim görüp göreceğiniz en iyi ziyafet olsun bu!

Sizi gidi ağız dostları sizi!

Duman ve ılık su; tam sizin şanınıza layık işte.

Timon'un son yemeği budur size.

Yıkayıp temizliyor işte kendini Timon

Üstüne pul pul yapışan dalkavukluğunuzdan;

Savuruyor işte böyle suratınıza

Vıcık vıcık alçaklığınızı.

Herkesin lanetleriyle yaşayın, uzun uzun hem de;

Sizi sırıtkan, yapışkan, iğrenç sömürgenler sizi!

Para budalaları, sofra sülükleri, iyi gün sinekleri!

Süklüm püklüm uşaklar, uçarı dumanlar, kalleş kuklalar!

Bütün insan ve hayvan hastalıklarına tutulasıcalar!

Ne o?  Kaçıyor musun?  Dur biraz; ilacını iç de öyle git!

Sen de!  Sen de! Dur, para vereceğim, borç istemeyeceğim.

Ne o?  Kaçış mı hep birden?  Bundan sonra

Alçakları çağırmadan kurulmasın hiçbir sofra.

Yansın konağım!  Atina yerin dibine batsın!

Bundan böyle Timon'un yüreğinde yeri olmasın

İnsanların, hiçbir insanın!

*Oyun: Atinalı Timon
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu

KADIN ADAYLAR İÇİN 

SEVGİLİ DOKTOR* (KOMEDİ)

KADIN: Bana büyük bir yardımda bulunabilirsiniz. İnşallah boş döndürmezsiniz beni. Başka kimseden hayır yok. (Kadın ağlamaya başlar. Bu ağlama inlemeye dönüşür. Kistunov acı içinde gözlerini kısar, dişlerini sıkar ve koltuğunun kollarına sıkı sıkı tutunur.) Affedersiniz. (Sakinleşmeye çalışır.) Kocam, efendim! Vergi tahsildarı Şukin. Kendisi beş aydan beri hasta… Beş aydır çekmediğim kalmadı… Sinir bozukluğu… Her şey sinirlerini alt üst ediyor. Parmağınızın ucuyla dokunacak olsanız böyle avaz avaz bağırıyor. (Birden bire avaz avaz bağırır. Kistunov’u yerinden uğratan tüyler ürpertici bir çığlık atar.) Nasıl, niçin sinirleri bozuldu, kimse bilmiyor. Zavallı adamcağız yatarken… Neyse… Beş aydır yatakta yatıp iyileşmeye çalışırken adamı işinden attılar. Durup dururken, hiç sebepsiz… Hastalığında neler çektim bilemezsiniz. Sabahtan akşama kadar bir dediğini iki etmedim. Akşamdan sabaha kadar başında bekledim. Bir yandan da bir sürü iş beni bekler. Evi süpürüp silmek, çocuklarıma bakmak, köpeğimizi, kedimizi, keçimizi, hasta olan kız kardeşimin kuşunu beslemek… Kız kardeşim. Başı dönüyor. Bir aydır fena halde başı dönüyor. Baş dönmesi her gün biraz daha artıyor. Onun çocuklarına, onun kedisine, onun keçisine bakmak da bana düştü. Sonra kız kardeşimin kuşu, benim çocuklardan birini ısırdı, bizim kedi onun kuşunu ısırdı, kolu kırık olan en büyük kızım, kız kardeşimin kedisini boğdu. Şimdi kız kardeşim buna karşılık bizim keçiyi istiyor, keçiyi vermezsek ya bizim kediyi boğacak ya da büyük kızımın öbür kolunu da kıracak… Sonra, kocamın maaşını almaya gidince yirmi dört ruble, otuz altı kopeğini kestiler. Neden diye sordum. Yardımlaşma sandığından borç almıştı dediler. Ama bu mümkün değil. Benden izinsiz borç alamaz. Kafasını kırarım. E tabii bu hasta halinde değil. Zaten benim de mecâlim kalmadı. Nerede eski kuvvetim. Taşı sıksam suyunu çıkarırdım. Ama üstünüze afiyet, bir öksürük ârız oldu. Öksüre öksüre ciğerlerimi kusacağım neredeyse. (Öyle feci öksürmeye başlar ki Kistunov neredeyse çatlayacaktır.) Kocamın hakkını istiyorum. Yirmi dört ruble, otuz altı kopeklik helâl parasını. Zayıf ve âciz bir kadın olduğum için bana vermiyorlar. Yüzüme karşı gülenler bile çıktı. Evet güldüler. Hatta kahkahalar attılar. (Yüksek sesle kahkahalar atar. Kistunov büzülür.) Oysa ağlanacak haldeyim ben. Benim gibi zavallı, çaresiz bir kadın. (Hıçkırır.) Gülünecek ne var bunda? Şimdiye kadar beş acentenin kapısını çaldım. Hiçbiri derdime kulak vermedi. Aklımı kaçırmak üzereyim. Saçlarım dökülmeye başladı. (Başından bir avuç saç çeker.) Bakın avuç avuç dökülüyor. (Masanın üstüne bir avuç saç atar.) Bir başka acenteye daha git, demeyin bana. 

*Oyun: Sevgili Doktor 
Yazan: Anton Çehov, Neil Simon 
Çeviren: Sevgi Sanlı
Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1993, S. 61-64.

LADY MACBETH* (DRAM)

Çık, mel' un leke! Çık, diyorum! Bir.İki.Eh öyleyse yapmak zamanı geldi. Cehennem karanlıkmış. Ayıp size efendimiz, ayıp! Hem asker olun, hem korkun! Kimin bildiğinden ne çekinelim nasıl olsa kudretimiz sorgu suale gelmez. Yine de, kim ihtiyarda bu kadar kan bulunacağını zannederdi?

Fife Beyi'nin bir karısı vardı; şimdi nerede? Ne, bu eller hiç temizlenmeyecek mi? Artık yeter; böyle ürkmekle her şeyi bozuyorsunuz. 

İşte hala kan kokuyor. Arabistan'ın bütün ıtırları şu minicik elin kokusunu tatlılaştıramaz. Ah! Ah! Ah! 

Ellerinizi yıkayın, geceliğinizi giyin, öyle benzi uçuk durmayın. Tekrar ediyorum, Bangue gömüldü, mezarından çıkamaz ki.

.Yatağa, yatağa. Kapı vuruluyor. Gelin, gelin, gelin; verin bana elinizi. Olan bir şey bozulamaz. Yatağa yatağa yatağa!

*Oyun: Macbeth 
William Shakespeare
Türkçesi: Orhan Burian

Grafik Tasarımı Bölümü

Adaylar, aşağıda belirtilen yer ve saatte sınava alınacaktır.

Sınav malzemeleri üniversitemiz tarafından verilecektir.

Sınav Tarihi: 31.08.2021
Saat: 14.00
Sınav Yeri: Ayazağa Yerleşkesi 230 Numaralı Derslik

Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü

Adaylar, aşağıda belirtilen yer ve saatte sınava alınacaktır.

Sınav malzemeleri üniversitemiz tarafından verilecektir.

Sınav Tarihi: 31.08.2021
Saat: 14.00
Sınav Yeri: Ayazağa Yerleşkesi 230 Numaralı Derslik